- Aklının korunması için Tanrı'ya yalvaran insanın dileği yerine getirildi.O günden bu yana insanın aklı,Tanrı tarafından korundu.Belki bir kasada,belki de cennette.Çünkü aklın,insan bedeninden kaçabileceği beş delik ve akıl yoksunu bedende delilik vardı.Akıl,insandan korundu.İnsan,beş duyulu bir hayvan oldu.Bedeni ölümlü,aklı korunan,beş duyulu bir hayvan.Tanrı'nın insan olarak doğacağı güne kadar böyle sürecek.Aklı,insanla öldüğü gün öpüşecek.Hayattakilerse son ana kadar koklayacak,duyacak,görecek,tadacak,dokunacak ama asla düşünemeyecek.Çünkü aklı alınmış insana bırakılmış olan beyin,sahibine sadece hayal veren bir organdır.Var olanın üzerine kurulan hayaller.Oysa akıl,yoktan düşünce yaratır.Yoktan var etmek bir düşünce,yoktan var ettiğini düşünmek bir hayaldir.İnsan düşünmez,düşündüğünü hayal eder.Akıl sadece Tanrı,beyinse bir çocuk tarafından korunabilir.İnsanı koruyansa ölümdür.Bir hayal organıyla yaşadığı sürece kendine zarar verecek olan insanı sonsuz acıdan kurtaran ölüm,doğumdan üstündür.
"Amin!"
- Ben sigara içip içmediğime karar vermedim. Yıllardır böyle. Çünkü sigarayı sadece bir işi bitirdiğim zaman istiyorum. Onun haricinde aklıma bile gelmiyor. Bitirilmiş bir işin damgası gibi. Dumanı tüten bir damga. İş biter, sigara yakılır. Bu durumda öldükten sonra da bir tane içmeliyim. Hayatı bitirdiğim için. Ama içemeyeceğim için cesedimin yakılmasını vasiyet ettim. En azından, uzaktan bakıldığında sigara gibi görünürüm.
- Kelimeler taş, ağızlar sapan olduğunda, sakin olmak şarttı
- İnsanlar ölür. Her şey ölür. Ama sadece iki şey ayakta kalır: Aşk ve Pırlanta. Sonsuza kadar parlarlar. Bir deniz feneri gibi. İnsanlara neyin değerli olduğunu anımsatırlar. İnsan aşık olunca, taş pırlanta olunca ölümsüzleşir.
- Bazı insanlar, inanması ne kadar güç olursa olsun, zihinlerini boşaltabilirler. Bilgiler, deneyimler, duygular, kişilik özellikleri buharlaşır. Unutmak, var olanı yok etmektir. Geriye sadece hayatı sürdürmek için gerekli olanlar kalır.